Şırnak'ta yaşayan Zeynep ve Ali, 16 yıllık evli bir çift olarak sıradışı bir serüvenin kahramanları. İnekleriyle birlikte dünya çapında yolculuk yaparak, neredeyse her kıtayı ziyaret etmenin tadını çıkardılar. Bu süreçte, hem kendi yaşamlarını hem de hayvanların yaşam biçimlerini yeniden tanımladılar. Zeynep ve Ali, 40 farklı ülkeye seyahat ederken karşılaştıkları zorlukları ve deneyimleri tüm dünyayla paylaşıyorlar. Özellikle, ineklerinin seyahat deneyimine katkısı ve bu süreçte nasıl bir bağ kurduklarına dair söyledikleri oldukça dikkat çekici.
Zeynep ve Ali, çiftlik hayatının monotonluğundan sıkıldıklarında inekleriyle birlikte seyahat etmeye karar verdiler. İlk başlarda, bu fikir çok da mantıklı görünmüyordu; fakat zamanla hayvanları da alarak farklı ülkelerde dolaşmak, onların hayatına anlam kattı. "İneklerimizin her birinin bireyselliği var" diyen çift, hayvanların da birer yol arkadaşı olduğunu savunuyor. Bu yolculuklar sırasında yaşadıkları, ineklerle olan iletişimleri ve bağlılıkları, birçok insanın dikkatini çekmeyi başardı.
Zeynep ve Ali'nin seyahat rotası, onları Türkiye'nin dört bir yanından başlayarak Asya, Avrupa, Afrika, Amerika ve Okyanusya'ya uzanan bir yolculuğa çıkardı. Sırasıyla Fransa, İtalya, Kenya, Avustralya gibi birçok ülkede inekleriyle kamp yaptılar. Bu seyahatler sırasında, farklı kültürler, gelenekler ve hatta yemekler hakkında derin bir anlayış kazandılar. "İneklerimizi sadece tarım aracı olarak görmektense, onları bir aile üyesi gibi görmeye başladık" diyen Zeynep, seyahatlerinin sadece turistik bir amaç taşımadığını, aynı zamanda tarım hayatının değişen dinamikleri hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla da yapıldığını ifade ediyor.
Çift, tuttukları günlüklerde her bir seyahat deneyimlerinin yanı sıra, karşılaştıkları zorlukları ve öğrendikleri dersleri de kaydediyor. Örneğin, sınır geçişlerinde yaşadıkları zorluklar, ineklerin yola çıkışları için hazırlık süreci ve farklı ülkelerdeki çiftçilere verdikleri mesajları topluca değerlendirerek, bu mistik yolculuğun kendilerine kattıklarını vurguluyorlar. "Seyahatlerimiz sadece gezmek değil, aynı zamanda farklı kültürlerle bir araya gelmek, bilgi birikimimizi artırmak ve insanların tarım hayatına bakış açılarını değiştirmek" diyor Ali.
Zeynep ve Ali, tarımsal turizmin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak için çeşitli etkinlikler de düzenliyor. İçinde bulundukları köyde küçük çiftçi organizasyonları kurarak, yerel çiftçilerin deneyimlerini paylaşmasını sağlıyorlar. "Amacımız, tarımın sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğuna dikkat çekmek" diyorlar. Bu bağlamda, diğer çiftçilere ilham kaynağı olmayı hedefliyorlar. Yıllar boyunca yaptıkları seyahatler ve edindikleri tecrübeler, daha sürdürülebilir bir tarım yaklaşımını teşvik etme yolunda onlara yön veriyor.
Sonuç olarak, Zeynep ve Ali'nin ineklerle gerçekleştirdikleri bu sıra dışı yolculuk, sadece kendileri için bir macera değil; aynı zamanda toplum için anlamlı bir farkındalık süreci. Dünyanın dört bir yanını gezerken öğrendikleri, bir çiftçilik hikayesinin ötesinde; aynı zamanda sevgi, sadakat ve bağlılık konularında evrensel bir mesaj sunuyor. Tarımın ve seyahatin birleştiği bu hikaye, her kesimden insana ilham kaynağı olmayı sürdürüyor. Zeynep ve Ali, yollarına devam ederken, hem hayvanlarıyla hem de çevreleriyle olan bağlarını daha da güçlendirerek, gelecek nesillere de örnek olmayı umuyorlar.